CİNSEL SALDIRI(TCK m.102 ) VE CİNSEL TACİZ (TCK m.105) SUÇLARI
Cinsel saldırı nedir? Hangi durumlarda cinsel saldırının oluştuğu kabul edilir?
Cinsel saldırı, en basit tanımıyla, mağdur olarak kabul edilen kişinin rızası dışında cinsel dokunulmazlığının ihlal edilmesi sonucu ortaya çıkan suçun en genel durumudur. TCK’nın 102 ile 105. maddeleri arasında düzenlenen bu suç basit ve nitelikli haller kapsamında düzenlenmiştir. Suçun basit hali, sarkıntılık seviyesinde kalan bir cinsel eylemle işlenmesi olarak kabul edilmiştir. “Sarkıntılık” ve “taciz” kavramları farklı fiillerdir ve TCK’da da farklı maddeler kapsamında düzenlenmiştir.
Yasa koyucu, 18 yaşından büyüklere karşı gerçekleştirilen temas içeren cinsel eylemlerde “cinsel saldırı” ifadesini, 18 yaşından küçüklere karşı gerçekleştirilen temas içeren eylemlerde ise “cinsel istismar” ifadesini kullanmıştır.
“Cinsel taciz” ifadesi ise; bir kimsenin cinsel olarak vücut bütünlüğü ihlal edilmeksizin, yani mağdurun vücuduna dokunulmaksızın, cinsel amaçlı söz söylenmesi, hareket yapılması veya cinsel içerik taşıyan hal, hareket ve davranışlarla rahatsız edilmesi halleri için kullanılmıştır. TCK 105. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçunun oluşabilmesi için sanığın mağdurun vücuduna temas etmemesi gerekir. Ayrıca eylemin doğrudan mağdura yönelik olarak yapılması ve taciz teşkil eden söz, hareket ya da mağdura ulaşmış olması da suçun oluşması için zorunludur. Mağdur, bu hareket, söz ya da davranışlardan habersiz olduğu sürece suç oluşmaz.
Cinsel saldırı ve cinsel istismar suçlarının oluşabilmesi için ise bir şekilde mağdura temasın gerçekleşmiş olması şarttır. Eğer mağdura temas edilmiş ise, diğer şartları da gerçekleştirmişse cinsel saldırı ya da cinsel istismar suçu oluşacaktır. (YELDAN, Didem; 99 Soruda Cinsel Suçlar, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2021, s. 23)
Peki bu suçlar hangi durumlarda, ne şekilde ortaya çıkacaktır?
Cinsel saldırı suçunun ortaya çıkması için, kişinin vücudu üzerinde rızasına aykırı olarak, cinsel bir amaçla bir saldırı gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Cinsel saldırının ortaya çıkmasında da yasa koyucu ikili bir ayırıma gitmiştir. Bunlardan ilki halk arasında “sarkıntılık” olarak da anılan “basit cinsel saldırı” iken; diğeri ise halk arasında “tecavüz” olarak anılan “organ ve sair isim sokma suretiyle işlenen nitelikli cinsel saldırı” olarak düzenlenmiş ve cezalandırmada adalet sağlanmaya çalışılmıştır. Buna göre, basit cinsel saldırının yargılamasını şikayete bağlı olarak kabul etmiş ve sarkıntılık seviyesinde kalması halinde 2 ila 5 yıl; basit cinsel saldırı (dokunma, elleme, sıkma vs.) olarak kalması halinde 5 ila 10 yıl arasında ceza öngörmüştür. Bununla beraber, nitelikli cinsel saldırının “nitelikli” hallerini daha ayrıntılı olarak düzenlemiş olsa da bu yazımızda genel bir değinme yapılacak ve ayrıntıları başka bilgi notlarında açıklanacaktır. Nitelikli cinsel saldırı suçunun ortaya çıkması halinde, ceza olarak 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezası öngörülmüştür. Nitelikli halin eş üzerinde ortaya çıkması halinde ilgili suçun cezalandırılması şikayete bağlı olarak kabul edilmiştir.
TCK 102/3 hükmünde nitelikli cinsel saldırı suçunun nitelikli halleri daha ayrıntılı biçimde ele alınmıştır. “Suçun;
- a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
- b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
- c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,
- d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
- e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.” Düzenlenen bu hükümle, ortaya çıkan herhangi bir nitelikli hal sonucunda verilecek ceza en az 18 yıl olarak kabul edilecektir ve bu ceza miktarı üzerinden gerekli indirim/artırım uygulamaları yapılacaktır.
TCK 103 ve 104. maddelerde düzenlenen çocuğa cinsel istismar ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçları düzenleme alanı bulmuştur. Bu iki suç tipine ilişkin ayrıntılı bilgileri ilgili bilgi notumuzda bulabilirsiniz. Bu bilgi notunda yalnızca cinsel saldırı ve cinsel taciz suçlarına ilişkin açıklama yapılacaktır.
TCK 105. maddede düzenlenen “cinsel taciz” suçuna gelindiğinde; bir kimsenin cinsel amaçlı olarak taciz edilmesi düzenlenmiştir. “Cinsel amaçlı olarak taciz edilme” ise yazılı, görsel ve benzeri şekilde kişinin rahatsız edilmesi olarak özetlenebilir. Buna ilişkin, kişiye cinsel içerikli fotoğraf gönderilmesi, cinsel içerikli mesajlar atılması örnek olarak verilebilir. Yani kısacası, mağdur olarak kabul edilen kişiye dokunmaksızın, cinsel amaçlı yapılan her türlü hareket olarak kabul edilebilir. Suçun ağırlığının ve mağdurda bıraktığı etkisinin de fazla olmaması nedenleriyle suçun yargılaması şikayete bağlı kabul edilip, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası öngörülmüştür. İlgili suçun çocuğa ilişkin bir cinsel taciz suçunun işlenmesi halinde 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. İlgili suçun düzenlendiği TCK 105. Maddesinin 2. Fıkrasında nitelikli hallere yer verilmiştir. “Suçun;
- a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
- b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
- c) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
- d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
- e) Teşhir suretiyle, işlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.”
Netice olarak, belirtmek gerekir ki cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar kimsenin olmadığı yerde, gizlilik içinde işlenmeye çalışılan ve zor delil elde edilen suçlardır. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve gerekli cezalandırmanın yapılabilmesi için olayın gerçekleşmesinin hemen akabinde gerekli başvuruların yapılması ve hukuki desteğin alınması çok önemlidir.
Av. Emine EROL
İlgili metin, konuya ilişkin özet açıklamaları içermektedir. Ayrıntılı bilgi edinmek ve profesyonel yardım almak için bir avukata danışınız.