NİŞANLILIK HÜKÜMLERİ (TMK118-123)
Nişanlılık TMK’ nın 118-123. maddeleri arasında düzenlenen hukuki bir kurumdur. Nişanlılık evlenme vaadiyle olur. Evlenmek amacıyla yola çıkan çiftler evlilik öncesi, evliliğe hazırlık süreci olarak nitelenen nişanlılık dönemi geçirirler. Nişanlılık kanunda düzenlenmesine rağmen zorunlu olarak kurulması gereken bir ilişki değildir.
Nişanın hukuki niteliği doktrinde tartışmalı bir konudur. Nişanın evlilik öncesi bir ön sözleşme, evlilikten bağımsız ayrı bir sözleşme, aile hukukuna özgü yeni bir sözleşme vs. olduğuna dair farklı görüşler mevcuttur.
Nişanlanma kanunda düzenlenmesine rağmen herhangi şekil şartları bulunmamaktadır. Evlenmenin doğası gereği evlilik öncesi aşama olan nişanlılıkta da taraflar farklı cinsiyette olmalı ve tarafların evlenme vaadiyle karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları gerekmektedir. Bu iki kurucu şartın yerine gelmesi sonucu nişanlanma gerçekleşmiş olacaktır.
Nişanlanma engelleri kanunda düzenlenmemiştir. TMK’ da evlenme engellerine ilişkin yer alan hükümler nişanlanmaya da uygulanabilir. Kesin evlenme engelleri nişanlanma için de geçerliyken, kesin olmayan evlenme engelleri uygun düştüğü ölçüde nişanlanmaya da uygulanabilir.
Nişanlanmayı da bir sözleşme olarak kabul edersek nişanlanmanın da konusunun ahlaka, kanuna, kişilik haklarına aykırı olmaması gerekir. Buna uygun olmayan nişan batıldır.
Nişanın bir de hukuki sonuçları vardır. Nişanlanma sonrası nişanlıların birbirlerine karşı birtakım yükümlülükleri vardır. Bunların başında sadakat yükümlülüğü gelir, bir diğeri ise evlenme yükümlülüğüdür. Yukarıda da ifade edildiği üzere nişanlanma evlenme vaadiyle olur fakat bu durum kimseyi evlenmeye zorlama için hak vermez. Ayrıca nişan evlenmeye zorlama davası açmaya da hak vermez. Zira evlilik şahıs varlığı haklarından biridir ve bu hak zor kullanılarak yerine getirilmeye çalışılamaz. Nişan sonrası bir diğer yükümlülük ise karşılıklı yardım ve dayanışmadır. Nişanlılar nişanlılık süreci boyunca evlenme amacına hizmet eden her türlü olayda birbirlerine yardım etmeli ve destekte bulunmalıdırlar.
Nişanlılığı sona erdiren haller ise; evlenme, anlaşma, ölüm, ölüm karinesi ve gaiplik karinesi, evlenmenin imkânsızlaşması ve nişanın bozulma ile sona erme halleridir. Evlenme durumunda çiftler arasında evlilik ilişkisinin başlaması sebebiyle nişanlılık sona ermektedir. Diğer hallerde ise nişanlılık ilişkisi evlenme meydana gelmeden sona ermektedir. Nişanlılık ilişkisi sona erdiğinde tarafların nişanlılık ilişkisi boyunca evlenme amacıyla birbirlerine hediye ettikleri hediyelerin geri verilmesi gerekmektedir. Hediyelerin geri verilmesi konusundan güncel davalarda sıklıkla karşımıza çıkan bir husus olması hasebiyle bir sonraki yazımızda detaylı olarak bahsedilecektir.
Nişanlanma sona erdikten sonra ise tarafların birbirlerine karşı maddi veya manevi dava açma hakları saklıdır. Nişanın bozulmasında kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf kusuru olan taraftan TMK 121 uyarınca manevi tazminat isteme hakkına sahiptir. TMK 120’ de ise nişanın bozulmasında kusuru olan taraftan nişanlılık ilişkisi süresince evlenme amacıyla yaptığı masraflar ve katlandığı maddi fedakârlıklar için uygun bir tazminat isteme hakkı tanınmıştır. Kanunda maddi tazminat isteme hakkı nişanlıların anne, baba veya anne-baba gibi davranan kimselerine de tanınmıştır.
Av. Harun Raşit ÖZDEMİR
İlgili metin, konuya ilişkin özet açıklamaları içermektedir. Ayrıntılı bilgi edinmek ve profesyonel yardım almak için bir avukata danışınız.