DOLANDIRICILIK SUÇU (TCK m.157)
Dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (“TCK”) 157. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Dolandırıcılık, kanun maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır: Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası verilir.
Bu suçun faili herkes olabilir. Dolandırıcılık suçunun konusu malvarlığıdır.
Dolandırıcılık suçunun üç unsuru bir arada bulunmalıdır. Failin hileli davranışlar içerisinde olması, mağdurun aldatılması ve bu aldatma eylemi neticesinde mağdurun malvarlığında azalma meydana gelmesi karşısında fail veya bir başkası yarar elde etmiş olması gerekmektedir. Bu üç unsurun birlikte yer almaması durumunda dolandırıcılık suçu oluşmayacaktır.
Bir eylemin hileli sayılabilmesi için gerçeğin gizlenmesi veya farklı gösterilmesi gerekmektedir. Gerçeğin gizlenmesi veya farklı gösterilmesi neticesinde mağdurun iradesi sakatlanmış olmalıdır. Kısaca mağdur bu hile sayesinde, rıza göstermeyeceği bir duruma rıza göstermiş olmaktadır.
Dolandırıcılık suçunun oluşması açısından hileli davranışın belirli bir ağırlık ve yoğunluğa ulaşmış olması gerekmektedir. Suçun teşekkülü bakımından hile belirli oranda ağır (atrocior), yoğun ve ustaca (improbior) olmalı ve hilenin düzenlenmesi açısından ortaya çıkan güven duygusuyla mağdurun denetim mekanizması kullanılamaz hale gelmelidir.
Eylemi gerçekleştirenin kamu görevlisi olması ve kamu görevlisinin de görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlaması durumunda dolandırıcılık suçu değil irtikap suçu söz konusu olacaktır.
Dolandırıcılık suçu uzlaşmaya tabi bir suçtur.
Dolandırıcılık suçu için tutukluluk süresi 1 yıldır. Zorunlu hallerde 6 ay daha uzatılabilir.
Dolandırıcılık suçu için olağan zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Dolandırıcılık suçunun mağduru; haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden biri, üstsoy veya altsoy, evlat edinen veya evlatlık veya aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden biri ise faile ceza verilmez.
Dolandırıcılık suçu; haklarında ayrılık kararı verilmiş eşlerden birine, aynı konutta yaşamayan kardeşlerden birine, aynı konutta yaşayan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci dereceden kayın hısımlarından birine karşı işlenirse suçun takibi şikayete tabidir ancak verilecek ceza yarı oranında indirilecektir.
YARGITAY CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanıklardan C.Y.’nin babası C.’ye tanık P. tarafından satılan dört daireye ilişkin; katılanın, dört dairenin kendi adına tanık P tarafından C.Y’ye satıldığını, üç dairenin bedelini aldığını, kalan dairenin karşılığında kendisine suça konu çeklerin verildiğini iddia etmesine rağmen tanık P.’nin katılanın kendisinden satın alıp daha sonra anlaşmadan vazgeçerek iade ettiği dört daireyi C.Y’e sattığını ve karşılığında aldığı çeklerden bir kısmını borcundan dolayı katılana devrettiğini, bunların içinde suça konu çeklerin olmadığını, daha sonra katılanın isteği üzerine sanık C tarafından keşide edilen bir kısım çekleri de ciroladığını ifade etmesi karşısında; sanıklar ile katılan arasındaki ticari ilişkinin niteliği ile çeklerin hangi amaçla verildiği kesin olarak saptanamamış ise de; sanık C tarafından keşide edilen suça konu 25.06.2006 ve 30.05.2006 tarihli çekler ile bu çeklerin arka yüzünde sanık C ve tanık P tarafından oluşturulan ciroların sahte olmaması dikkate alındığında; sanıkların hileli davranışlarla hareket ettiklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı, sadece iddia edilen mal alışından sonra ödemeden men talimatı verme şeklindeki eylemin dolandırıcılık suçunun hile unsurunu oluşturmadığı ve taraflar arasındaki ihtilafın hukuki uyuşmazlıktan ibaret olduğu kabul edilmelidir. (11.04.2017, 2015/15-510 – 2017/225)
Av. Harun Raşit ÖZDEMİR
İlgili metin, konuya ilişkin özet açıklamaları içermektedir. Ayrıntılı bilgi edinmek ve profesyonel yardım almak için bir avukata danışınız.